Ege Üniversitesi 3. Yaş Üniversitesi’nin 2025 yılı mezuniyet töreni, yaşam boyu öğrenmenin gururunu ve heyecanını bir arada yaşattı.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Muhiddin Erel Amfisinde düzenlenen törende, öğrenme azmini hiç kaybetmeyen 3. Yaş Üniversitesi öğrencileri diplomalarını alırken, salonda duygu dolu anlar yaşandı.

Yaklaşık dokuz sene önce  bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlayan Ege 3. Yaş Üniversitesi, kısa sürede aktif ve sağlıklı yaşlanma anlayışını destekleyen bilimsel bir modele dönüştü.

Projeye öncülük eden İç Hastalıkları Anabilim Dalı Geriatri Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Sevnaz Şahin, konuşmasında Ege 3. Yaş Üniversitesi ülkemizin yaşlılık alanındaki tüm politikalarında, Ulusal Eylem planında, 12. Kalkınma planında, aktif ve sağlıklı yaşlanmak için yaşlının topluma kazandırılması için kuşaklar arası iletişimin arttırması için ısrarla önerilen ve yaygınlaştırılması istenen hayat boyu öğrenme modelinin en güzel örneğidir. Hayalimiz bu modelin ülkenin her köşesine yayılmasıdır. Bu hayale ulaşmakta sizlere de görev düşüyor’ dedi. 

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Burcu Barutçuoğlu ise, “Gençlik bir yaş değil, bir ruh halidir” sözleri ile 3. Yaş Üniversitesi’nin üniversite-toplum iş birliği açısından örnek bir başarı hikâyesi olduğunu vurguladı. Barutçuoğlu, “Bu proje, üniversitemizin bilgi birikimini toplumla paylaşma misyonunun en güzel örneklerinden biridir,” dedi.

Mezunlar adına konuşan Ege Üniversitesi Makina Mühendisliği mezunu Ufuk Birol, törende duygu dolu anlar yaşattı. Birol, 3. Yaş Üniversitesi’nin kendilerine ikinci bir gençlik yaşattığını belirterek, “Burada yeniden öğrenci olmanın heyecanını yaşadık. Hocalarımıza, emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyoruz,” dedi.

Törende Gül Çam yönetimindeki Halk dansları ve Nilgün Evin şefliğindeki koro salonu dakikalarca ayakta alkışlandı. 

Törenin en duygusal anı cüppeleri ile sahneye çıkan mezunların diploma alırken gözlerinden okunan mutluluk ve yüzlerindeki gururdu. Törenin sonunda gençlere kıskandıran enerjiyle ve coşkuyla keplerini havaya atan mezunlar ‘daha söyleyecek çok sözümüz var’ dediler.